CHP Genel Lider Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Kayseri’de; “” dedi.
CHP Kayseri Vilayet Başkanlığı tarafından, partiye yeni katılan üyeler için “Katılım Töreni” düzenlendi. Merasime CHP Genel Lider Yardımcı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, CHP Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, CHP Kayseri Vilayet Lideri Ümit Özer, CHP Yüksek Disiplin Konseyi üyesi Gonca Yelda Orhan ve çok sayıda partili katıldı.
Salıcı, merasimde şu konuşmayı yaptı:
- Görünen o ki bu salonda CHP’ye katılmış olmanın verdiği heyecan, bizde de onlar üzere hoş insanları partiye katmış olmanın verdiği heyecan var. Sizlerin sayesinde CHP büyüyor, sizlerin sayesinde genişliyor, sizlerin sayesinde CHP iktidara bir adım daha yaklaşıyor. MHP’den geldiğini söyleyen bir kardeşim var. Beğenilen geldin kardeşim. Gerçek vatanseverlerin yuvasına beğenilen geldin. Milliyetçiliği Kıbrıs’ın Beşparmak Dağları’na yazdık. Biz milliyetçiliği Ege’nin serin sularına yazdık. Biz milliyetçiliği haşhaş tarlalarına yazdık. Duruşumuzu bozmadık, Kuvayı Ulusala ruhuyla uğraşımıza devam ettik. Çabayı 98 yıldır sürdürüyoruz
“EMİNE KARDEŞİM SENİN BAŞINDAKİ ÖRTÜ BİZİM NAMUSUMUZDUR”
- Az evvel kıymetli kardeşimiz Emine Hanım çok hoş bir konuşma yaptı. Emine Hanım üzere bedelli arkadaşlarımız CHP’ye katıldıkça, o CHP’ye yamamaya çalıştıkları önyargılar birer birer dökülüyor. Hani bizim bayanlarımızın başörtüsü ile sorunumuz vardı. Bizim bu türlü bir sıkıntımız olsa Emine kardeşimiz CHP’ye katılır mı? Emine kardeşim senin başındaki örtü bizim namusumuzdur.
- Katılan arkadaşlarımız, 98 yıllık CHP’ye katılıyorlar. Türkiye’nin kurucu partisine katılıyorlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu; ikinci Kemal’in, Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğini yaptığı partiye katılıyorlar. Onlar, nasıl bir partiye katıldıklarını çok yeterli biliyorlar. Onlar bizim anti-emperyalist bir parti olduğumuzu biliyorlar. Onlar bizim Atatürkçü bir parti olduğumuzu biliyorlar. Onlar bizim, 72 milleti birbirinden ayırmayan, kimseye kem gözle bakmayan bir parti olduğumuzu biliyorlar. Bizim kimlik siyaseti yapmayan bir parti olduğumuzu biliyorlar. Bizim hem milliyetçi, hem devrimci bir parti oluğumuzu biliyorlar. Adımızdaki üzere hem cumhuriyetçi, hem halkçı bir parti olduğumuzu biliyorlar. Onlar bizim pudra şekercilerden olmadığımızı da biliyorlar. Onlar, CHP’yi biliyorlar, tanıyorlar ve CHP’ye katılıyorlar.
- Kayseri’de Türkiye’nin yaşadığı genel meselelerinden bahsetmeye gerek yok. Kayseri zati bu sıkıntıları en derinden biliyor ve yaşıyor. İşsizliği de görüyor, taban fiyatın açlık hududunun altında olduğu Türkiye’nin de çok farkında. Saraydakiler durumu görmüyorlar, görmezden geliyorlar. Vatandaşa doruktan bakan hatta hakaret eden hale geldiler.
“SIĞINMACILARIN TÜRKİYE’YE GELMESİNE NEDEN OLANLARA BİR FATURA KESECEĞİZ”
- AKP iktidarı bir Suriye siyaseti izledi. Komşuda iç savaş çıktı. AKP iç savaşa körükle gitti. Savaş büyüdü, kendi ülkesinden kaçan milyonlarca insan Türkiye’ye geldi. 10 yıl içinde Türkiye’nin nüfusunun neredeyse onda biri kadar insan geldi, sığınmacı geldi. Sığınmacılara kızıyorlar. Temel kızılması gereken bu yanlış siyasetleri uyguladığı için o sığınmacıların Türkiye’ye gelmesine neden olan siyasetçilerdir. Rahatsızız. Misafirlik mühleti belirli bir müddet. Rahatsızız. Bir an evvel dönmelerini istiyoruz. Ekmeğimizi, aşımızı paylaştık. Ancak artık ülkelerinde iç savaşın bitmesini ve bitmesi için de gerekli siyasetleri CHP iktidarında Türkiye’nin uygulamasını, sığınmacıların da ülkelerine dönmesini istiyoruz. Ancak, bir yandan ülkelerine dönmelerini sağlayacağız. Bir yandan onların Türkiye’ye gelmesini gerektiren neden olan siyaseti unutmayacağız. Sığınmacıların, Türkiye’ye gelmesine neden olanlara bir fatura keseceğiz. Sığınmacılar problemini iki sene içinde çözeceğiz.
- Esnafımız iş yapamaz hale geldi, almış olduğu kredilerin faiz kısmını yapılandırıp anaparayı yapılandıracağız. Birebir şeyi köylü ve çiftçimize de yapacağız.
“SAYIN ERDOĞAN SANA YAPILANANLARIN CANAN KAFTANCIOĞLU’NA YAPILANLARDAN NE FARKI VAR?”
- Siyasi yasaklarla, birilerinin siyasi hayatını bitirmeye çalışan sistemleri ortadan kaldıracağız. Tayyip Erdoğan yıllarca, benim önümü kestiler dedi. ‘Bir şiir okudum, ondan sonra ‘muhtar bile olamazlar’ diye başlık attılar, benim önüme siyasi yasaklar koydular’ dedi. Yanlışsız. Sayın Erdoğan, sen sana yapılanların hesabını sormak için siyasete devam ettin. Benim önümü kestiler dedin, sana yapılanların bugün Canan Kaftancıoğlu’na yapılanlardan ne farkı var?
“AYNI ŞEYİ EKREM BAŞKAN’A YAPIYORLAR. EKREM DE BİZİMDİR CANAN DA BİZİMDİR”
- Canan Vilayet Liderimiz, yoldaşımız. Palavra mı söyledi? Nedir bu önünü kesme gayreti. Nedir siyaset yasağı koyma gayreti. Talimat verdiğin mahkemeler eliyle, siyaset dışına atma uğraşı içindesin. Birebir şeyi Ekrem Başkan’a da yapıyorsun. Ekrem de bizimdir, Canan da bizimdir. Canan yavuzdur, yiğittir, diktir, bizimdir. Biz bir CHP’linin kesip attığı tırnağını bile sana vermeyiz.
“SEN MHP’YE BENZİYORSUN, DOĞU PERİNÇEK SANA BENZİYOR. SİZ BİRBİRİNİZ İLE ANLAŞIYORSUNUZ ZATEN”
- Altılı masada beraberiz. Bize diyorlar ki, ‘birbirine benzemeyenlerle yan yana geldiniz, birebir masada oturuyorsunuz.’ Aslında Sayın Erdoğan birbirine benzemeyenler tıpkı masada oturmalı. Sen MHP’ye benziyorsun, Doğu Perinçek sana benziyor. Siz birbiriniz ile anlaşıyorsunuz aslında. Sen kutuplaştırma peşindesin. Birileri kem gözle baksın istiyorsun. Biz ısrarla kucaklamaya devam edeceğiz.
“SEN MERAK ETME GENÇLER AHLAKI DA İLMİ DE NEREDEN ALACAĞINI SENDEN DAHA DÜZGÜN BİLİR”
- Erdoğan, çarşamba günü, küme toplantısında; Seyahat protestolarına katılan gençlere ve bilhassa bayanlara çok ağır şeyler söyledi. Kendi ağzıma ve siz kulaklarınıza yakıştırmadığım için söylemeyeceğim. Bir Cumhurbaşkanı’nın ağzına yakışmayacak kelamları fütursuzca sarf etti. Topluma örnek olması gereken bir şahıs, Cumhurbaşkanı olmuş; bu kere ortadan 24 saat geçmeden gençlerle buluştu. Dedi ki ‘Batının ahlaksızlığını değil ilmini alacaksınız.’ Sonra dedi ki ‘siz teksir makinesi nedir bilmezsiniz.’ ‘Siz saman kağıdı nedir, bilmezsiniz’ dedi. Ancak gençler ahlakı da ilmi de nereden alacağını senden güzel bilirler. Gençler Ankara’dan bir vakıftan kime para gönderdiğini, Amerika’da hangi vakfın o parayı aldığı bilirler. O gençler, 128 milyar doların nasıl çarçur edildiğini, nasıl yok edildiğini güzel biliyorlar. O gençler, kimin etrafında çürük raporu alıp askere gitmeyenler olduğunu düzgün biliyorlar.