Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, 19 gün sonra dere yatağında, çuval içerisinde ve üzeri taş ve çalılıklarla kapatılmış cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında, otomobilinde Narin’e ait DNA izleri bulunan amcası Salim Güran, cesedi taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar, Narin’in annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran’ın da aralarında bulunduğu 11 kişi tutuklandı.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin yürütülen soruşturmada gözaltına alınan tutuklu Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran ile ailenin akrabaları İ.K. ve Ş.K., jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Uzmanlar, Narin cinayetinin itirafla çözülebileceğini düşünmüyor. Peki, “Narin’in katili kim?” sorusu nasıl aydınlanacak? Cinayeti itiraf mı, Adli Tıp mı çözecek? Adli Bilimler Uzmanı Mehmet Görgülü ve Hukukçu Tarkan Erdal, CNN TÜRK’te yanıtladı.
Hukukçu Tarkan Erdal, “Dosyada gerçekten çok farklı, çok değişik isimler, sürprizler ortaya çıkabilir” dedi.
Narin cinayetiyle ilgili hazırlanan ön otopsi raporunun önümüzdeki günlerde savcılığa ulaşması bekleniyor. Peki, çıkacak olan otopsi raporunda ne öğrenilecek? Adli Bilimler Uzmanı Mehmet Görgülü, “Otopsi raporu bu gibi olaylarda oldukça önemli bilgiler verir. 19 gün su altında ve sıcakta bulunmuş olan cesette ciddi anlamda deformasyon ve bozulma söz konusu. Ceset ilk öldürüldüğü gün bulunsaydı, elde edilecek delillerin birçoğunun ortadan kaybolduğu anlamına geliyor. Bu, soruşturmanın gidişatı açısından olumsuz bir durum. Ama bu şu demek değil; cesetten hiçbir bulgu, delil elde edilmeyecek anlamına asla gelmiyor” vurgusu yaptı.
Narin’in otopsi işlemlerinde 91 örnek alınmıştı. Ön otopsi belgesine göre, 91 doku örneği, istismar dahil her türlü suçu ortaya çıkaracak şekilde alındı.
Adli tıp uzmanlarının ilk izlenimlerinde, çocuğun cesedinde ciddi anlamda çürüme başlamış olduğu tespit edildi. Raporda, “Gözle görünür bir kesici-delici alet veya ateşli silah yaralanması yok.” denildi. Ayrıca iç kanama bulgusu elde edilmediği belirtildi.
Cesetteki çürüme nedeniyle ölüm zamanına ilişkin bir beyanda da bulunulamayacağı vurgulandı. Doku örneklerinin bir kısmı, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Kesin ölüm nedeninin, Diyarbakır ve İstanbul adli tıp kurumlarındaki incelemelerle belirlenebileceği ifade edildi. Narin’in nasıl ve ne zaman öldürüldüğü, kaç gün suyun altında kaldığı, öldürülmeden önce cinsel istismara uğrayıp uğramadığı, vücudundaki kemiklerin nasıl kırıldığı soruları ise otopsi raporuyla ortaya çıkacak.