ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA
Kötü mü oynadı, kalitesi kurtarıyor. Sıkıntıya mı girdi, hızı imdadına yetişiyor. İkisini de yapamadı mı? Kalede Muslera var. Büyük konuşmayalım ama; bu hız, bu kalite ve bu kaleci, Galatasaray’ı şampiyonluğa götürür
Günümüzün futbolu “Hız… Hız… Hız” diyor. Dünya Kupası’nda bunu bir daha gördük. Hele o “hıza” bir de kalite kattın mı, hız, ekstra bir ivme kazanıyor ve takıma çok büyük avantaj sağlıyor.
Galatasaray’ın bu sezon çok iyi maçlar oynayarak buralara geldiğini söyleyemeyiz.
Ama Galatasaray kadrosunda futbolun iki temel özelliği var;
Hız ve kalite…
Kötü mü oynadı, kalitesi kurtarıyor.
Sıkıntıya mı girdi, hızı imdadına yetişiyor.
İkisini de yapamadı mı?
Kalede Muslera var.
Eee, hızla kaliteyi birleştirip iyi oynadı mı, tadından yenmiyor…
Ancak Okan Hoca’ya özel bir satır açmak gerekiyor.
Barış Alper’i çok iyi bir noktaya getirdi.
Çok hızlı, çok hareketli ve çok becerikli…
Adeta yoktan var etti ve takımın en büyük kozu yaptı.
Kerem, zaten bu ülkenin en hızlı hücumcusu…
Savunmaya dönüyorsun…
Çabuk, hızlı, hareketli Nelsson’u var.
Acemiliğini atıp Galatasaray’a alışan Abdülkerim’i var.
Sağ bekte bu sezonun en iyisi Sacha Boey oynuyor.
Bunlar hızın temsilcileri…
Bir de kalite var…
Mertens… İtalya Ligi’nde heykeli dikilen adam…
Icardi… Avrupa’nın en büyüklerini görmüş dünya golcüsü…
Inter’i var, PSG’si var, Arjantin Milli Takımı var.
Düşünün; bu takımda Mata gibi bir başka dünya kalitesi oturuyor.
Bir de kalende Muslera gibi ekstra bir güç var.
Daha Olivera’yı, Gomis’i saymıyoruz bile…
Galatasaray bu kadar sıkıntılı dönemleri “hızı, kalitesi ve kalecisi” ile geçti.
Büyük konuşmayalım ama; bu hız bu kalite ve bu kaleci, Galatasaray’ı şampiyonluğa götürür.
Tebrikler
Galatasaray’da Mertens ve Icardi’yi almayı başaranları… Olivera’yı bulanları… Barış Alper’i bu noktaya taşıyanları… Tebrik ediyorum.
Parlayan yıldızlar
Icardi: 10 dakika içinde bir gol, bir asist…
Barış Alper: Geliyor, gelmekte olan…
Kerem Aktürkoğlu: Aslına döndü.
Muslara: Yıkılmaz duvarlar örülür.
Nelsson: Savunmada kusursuz şef…
Abdülkerim: Acemilik bitti, ustalık başladı.
Berkan: Islıklardan alkışlara…
Mertens: Kim inanır 36 yaşına…
Şampiyonluğa göz kırpıyor
Şampiyonluk yarışında son dakika gollerini çok önemserim. Son dakikalarda atılan gollerle gelen maçları ve puanları…
Daha ligin yarısı yeni bitiyor. Galatasaray kaç maçı son dakika golleriyle kazandı. Sanki şampiyonluğa göz kırpar gibi…
Jesus’a rağmen!
Fenerbahçe’de, bir Icardi, bir Nelsson, bir Mertens, bir Muslera var mı? Hele hızın ve kaliten yoksa, şampiyon olamazsın. Jesus’a rağmen olamazsın
Santrfor olarak Joshua King var, Valencia var, Serdar Dursun, Joao Pedro, Batsuhayi var. Tam beş santrfor…
Bir Icardi’n var mı? Yok…
Stoper olarak Serdar Aziz’in, Gustavo Henrigue’n, Szalai’n var…
Bir Nelsson’un var mı? Yok…
Orta sahan adam dolu…
Bir Mertens’in var mı? Yok…
Kalende Muslera’n yok…
Sağını, solunu, öyle böyle idare edersin…
Amaaa…
Çok iyi bir kalecin…
Çok iyi bir stoperin…
Çok iyi bir santrforun yoksa…
Hele hızın ve kaliten yoksa…
Şampiyon olamazsın…
Jesus’a rağmen olamazsın…
Fabrika ayarlarına dönmek zorunda
Fenerbahçe’de son 3-5 maçtır böyle…
* Çok önde basardı basamıyor.
* Her yerde basardı, yapamıyor.
* Hızlı hücum ederdi, çıkamıyor.
* Tek top oynardı, şimdi oynamıyor.
* Sahipsiz topları kapardı, kapamıyor.
* Rakipler savunma ağırlığını öğrendi, önlem alamıyor.
* Arda’yı, İsmail’i kullanırdı, şimdi kullanmıyor.
* “Güçlü oyun” oynardı, artık oynayamıyor.
* Bütün bu özellikleri kaybedersen…
* Şampiyonluğu da kaybedersin.
* Fenerbahçe şampiyonluk istiyorsa…
* Sezon başı fabrika ayarlarına dönmek zorunda…
Altay’dan bu kadar
Fenerbahçe’de kaleci Altay’a çok tepki var.
Doğrudur, kötü goller yiyor.
Ama bu kadar ağır…
Bu kadar hatalı…
Bu kadar telaşlı…
Üç stoperin arkasında…
Altay’da bu kadar oynuyor.
Atsan ne yazar atmasan ne yazar?
Fenerbahçe ligin en fazla gol atan takımı… Ne güzel…
Ama kime atıyor?
Ümraniye’ye, Hatay’a, Karagümrük’e ve benzer takımlara…
Peki şampiyonluk adaylarına kaç gol attı?
Beşiktaş’a golü var mı? Yok.
Trabzon’a golü var mi? Yok.
Galatasaray’a golü var mı? Yok.
Sen şampiyonlukta yarıştığın rakiplerine gol atamıyorsan…
Ligin en fazla gol atan takımı olsan ne yazar, olmasan ne yazar…
Bir stoper ve golcü şart
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray maçı sonrası “şampiyon olacağız” dedi.
Olabilir… Arada kapanmaz bir fark yok.
Ama Fenerbahçe şampiyonluk olmak istiyorsa;
Ali Başkan’ın ara transferde…
Mutlaka ama mutlaka…
Çok çabuk, çok hareketli bir stoper ile…
Yüksek kalite bir golcüye ihtiyaç var.
Kapanmaz
Galatasaray ile son şampiyon Trabzonspor arasındaki puan farkı 10 oldu. Bu fark kapanır mı? Galatasaray’ın son görüntüsüne bakıyorum…
Trabzonspor’un son görüntüsüne bakıyorum… Geçmiş olsun; kapanmaz.
Uğurcan ortada yok
Trabzonspor şampiyonluk olurken kalesine duvar ören bir Uğurcan vardı. Trabzonspor’un çoğu maçında mucize kurtarışlar yaptı. Normal bir kalecinin çok üstünde bir çizgi yakaladı. Bu kadarı zaten futbolun olağan akışına aykırıydı. Öyle kurtarışlar yaptı.
Bu sezon aynı Uğurcan yok. Beklenemez de zaten… Ama Uğurcan; bırakın normale dönmeyi, kötü oynamaya başladı. Normal Uğurcan, Alanya maçındaki gollerin çoğunu gözü kapalı kurtarırdı. Ancak kabul edelim ki; Uğurcan’dan her maç “Yüksek uçuş” beklemek haksızlık olur.
Hamsik nerede?
Trabzon şampiyonluk olurken Marek Hamsik başroldeydi. Bu sezon yedek kulübesine abone oldu. Düşünün; Alanya maçında 5 oyuncu değişti, Hamsik gene forma giyemedi. Bu dünya markası futbolcuya ne oldu? Geçen sezon yüksek performans gösterirken, form olarak birden çakıldı mı? Bu da futbolun olağan akışına aykırı… Sanki bir sıkıntı var.
Vicdanlar rahat mı?
Beşiktaş, Kasımpaşa karşısında ilk golü attığında iki Kasımpaşalı, sakatlığı nedeniyle saha kenarındaydı. Yani saha içindeki dağılım 11’e 9′ du. Üstelik Kasımpaşa stoperi Groavac, Weghorst’un dirsek darbesi ile kan içinde kalmıştı. Yani Kasımpaşa, sağ beki ve stoperi oyunda yokken golü yedi.
Kasımpaşa, hakeme “Oyunu niye durdurmadın?” diye çok itiraz etti. Kitaba göre maçın oynanması, golün atılması doğru… Burada bir kusur yok. Gol temiz… Ancak vicdanlar rahat mı? Hayır değil…
İyi bir hoca adayı
Selçuk İnan yönetimindeki Kasımpaşa’yı ilk defa bu kadar ciddi gözle izledim. Süper oynadılar. Hızlılar, futbolu iki yönlü oynamaya çalışıyorlar, çirkinleşmiyorlar, tek topu ve paslaşmayı kusursuza yakın yapıyorlar. Selçuk Hoca adına mutlu oldum. Demek ki, iyi bir hoca adayı yolda…
Farioli’nin eseri
Alanya’nın hocası Farioli’nin futbol anlayışını hiç beğenmem. Ancak önyargılı değilim. Trabzon maçındaki oyun anlayışının hakkını vermezsem büyük haksızlık etmiş olurum. Takımın savunmada tek delik vermeden kapanması, hızlı hücumlarla açılması, 6 ataktan 5’inden golle çıkması futbolcularla birlikte büyük bir Farioli eseriydi.
Bu kadar kolay mı?
Weghorst’un Dünya Kupasında Hollanda-Arjantin maçında ikinci yarıda oyuna girip dünyayı ayağa kaldırmasından sonra Türkiye pazarında ve Beşiktaş’ta kalmasının çok zor olacağını düşünmüştüm. Ama hiç olmazsa “sezon sonunu bulur” diye tahmin ediyordum. Baktım seyirciye, “bye bye” çekti. Ortada kontrat var, sezon sonuna kadar bağlayıcı maddeler var. “Hadi bana eyvallah” deyip gitmek bu kadar kolay mı?
Karagümrük kazandırıyor
Futbolun keyfi adına Karagümrük’ün hakkını teslim etmeliyiz. Fenerbahçe’den sonra ligin en fazla gol atan takımı… Her maçı macera filmi gibi… 3-3, 4-4, 4-3… Atıyor ve yiyor… Seviniyor, üzülüyor… Kazanıyor, kazanamıyor… Ama futbol ve keyif için ekran başına oturanlar her Karagümrük maçından mutlaka kazanarak kalkıyor.
Göze batanlar
Mert (Beşiktaş): 3 puan golcülerin ayağında değil, kalecinin ellerinde…
Weghorst (Beşiktaş): İyi hoş da, eli-kolu-dirseği çok oynuyor.
Crespo (Fenerbahçe): Çakıldı gidiyor, niye bu kadar düştü?
Fatih Aksoy (Alanya): 90 dakikalık baskıdan tek hata yapmadan çıktı.
Eren Elmalı (Trabzon): Belki de bu sezonun en kötü maçını oynadı.
Zinedine Ferhat (Alanya): Sahanın sağ kenarına boydan boya ambargo koydu.
Okaka (Başakşehir): Maçtan sonra ne oldu da bu sakin adam çıldırdı?
Lusamba (Alanya): Maçın her saniyesini oynadı.
Diouff (Konya): Golcü olunmaz, golcü doğulur.
Gel de inan!
Alanya-Trabzonspor maçından istatistikler…
* Topa sahip olma: %68-32 Trabzonspor…
* Pas sayısı: 348-749 Trabzonspor…
* Sonuç: 5-0 Alanyaspor…
Gel de istatistiklere inan…