Yapay zeka ile üretilen eserlerin “benzersiz eser” niteliğinde olup olmadığı noktasında tartışmalar hareketlendi. Yapay zekanın kanunlar karşısındaki statüsü belirlenmediği için büyük belirsizlikler yaşanıyor. Yapay zekanın bir kişiliği olup olmadığı ve nasıl değerlendirileceği konusunda karamsarlıklar yaşanıyor. Bu sorunun, yapay zekanın henüz hiçbir hukuki düzenlemede karşılığı olmasa da, her vakada tekrar tekrar sorulmaya devam ediyor. Ortaya çıkan sorunların toplumun genelini ilgilendirmeye başladığı bugünlerde ise akıllara yapay zekanın sebebiyet verdiği karışıklığı yine yapay zeka temelli hukuk sistemleri çözebilir mi sorusu geliyor. Bununla birlikte hukuk dünyası aslında bunun cevabını uzun zamandır arıyor.
Yapay zeka ile ilgili hukuki düzenlemelere ihtiyaç artıyor
Bilişim hukuku alanında Türkiye’nin deneyimli isimlerinden Avukat Görkem Gökçe, yapay zeka ile ilgili hukuki düzenleme ihtiyaç olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
“Hukuk ile teknoloji, kesişimi zor iki alan. Hukukçuların formasyon icabı analitik düşünme tecrübelerinin yeterli olmamasının da etkisiyle hukuk dünyası yapay zeka gibi teknoloji sektörü içinde diğer konu başlıklarına göre daha teknik bir konuda hantal kalabiliyor. Bu bağlamda bizler biraz geriden geliyoruz. Örneğin, “Yapay zeka kararlarından kaynaklanan sorumluluğun hukuki karşılığı var mıdır?” sorusunun henüz hiçbir hukuki düzenlemede doğrudan bir cevabı yok. Son dönemde yapay zeka tarafından üretilen sözde eserler ile ilgili tartışmalar artmaya başladı. Dolayısıyla yapay zekanın toplumda etkilerinin somutlaşmaya başlaması hukuki taraftaki düzenleme ihtiyaçlarının artmasına neden oluyor. Şundan kimsenin hiç şüphesi olmasın ki, hukuk bu durumu bir kenarda bırakmaz, Roma Hukuku’ndan bu yana uzanan temel hukuk kurumları yapay zeka için de çıkarımlar üretir.”
Hukukta yapay zeka kullanılmaya başlandı
Yapay zekanın hukuku bir kenara, hukukta yapay zeka teknolojisinden yararlanılmaya başlandı. Son 4-5 yıldır dünyanın farklı ülkelerinde çeşitli pilot uygulamalar yapılıyor. 2019 yılında Çin’in başkenti Pekin’deki çevrimiçi dava hizmeti merkezinde, davaların açılması ve işleme konulması gibi nispeten basit hukuksal işlemlerde vatandaşlara yardımcı olması için “AI Judge” isimli yapay zeka yargıçlarını kullanıma sundu. Yine 2019 yılında Estonya’daki mahkemelerde görev yapmaya başlayan yapay zeka destekli robot hakimler, 7 bin eurodan daha az tutarlı anlaşmazlıklarda yasal belgelerin incelenmesi ve analiz edilmesi konusunda mahkemelere destek veriyorlar. Bir başka örnek ise Malezya’dan. 2022 yılı Aralık ayında ülkenin Sabah ve Sarawak eyaletlerindeki mahkemelerde yapay zeka yargılama sisteminin pilot uygulamaları yapılmaya başlandı.
Türkiye’de Yargıtayda yapay zeka sistemi devreye giriyor
Yapay zekanın hukukta yargı süreçlerinde kullanımı ile ilgili Türkiye’de son dönemde çok ciddi adımlar atılıyor. Avrupa Konseyi ile yürütülen Yargıtayın Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında bu yıl içerisinde hayata geçmesi planlanan yapay zeka sistemi ile güncel ve emsal kararların yaygınlaştırılmasının kolaylaştırılması ve adli kalitenin yükseltilmesi hedefleniyor.
Bu sistem sayesinde vatandaş ve avukatlar, elindeki delil ve verileri sisteme girerek söz konusu davayı kazanma ihtimalini öğrenebilecekler. Buna göre dava açıp açmamam kararlarını gözden geçirebilecekler. Yine yeni sistem ile geniş dava dosyalarının özetlerinin hızlı bir şekilde hazırlanabilmesi ile savcılık ve müzakere süreçleri de kolaylaşacak. Ayrıca, Yargıtayın 2015 yılında şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesi gereğince 6 milyondan fazla kararı kamunun erişimine açması sonucu güncel ve yol gösterici değeri yüksek kararların tespit edilmesinde yaşanan zorlukların da önüne geçilmiş olacak.
Konuyla ilgili olarak Avukat Görkem Gökçe, “Yapay zeka ve hukuk ilişkisindeki asıl kritik adım bu teknolojinin yargı süreçlerinde aktif olarak kullanılmaya başlayacak olması. Dünyanın birçok yerinde robot hakimlerden, yapay sistemlerine ilk denemeler bir süredir yapılıyor. Türkiye’de de bu yıl içerisinde Yargıtayda yapay zeka sisteminin hayata geçmesini bekliyoruz. Bu uygulama sayesinde davalardaki yığılmaların bir miktar önüne geçilebilir, kendileri için en doğru emsal kararları öncesinde gören vatandaşlar bu sayede uzun, pahalı ve stresli davalardan belki de kaçınabilirler” ifadelerini kullandı.